Sevgili Hülya bugün Nurturia'da bir grup kurdu: 2 yaş civarı cücelerle baş edebilmemiz için fikir alış verişinde bulunduk, dert yandık, paylaştık, rahatladık!
Konumuz çoğunlukla "kriz yaratan durumla ve bunlarla baş edebilme" idi. Herkes dertli, hepimizin bazı taktikleri var; gelin görün ki bu taktikler her zaman işe yaramadığı gibi, zaman zaman işe yarayan taktikler, cüceler büyüdükçe başarıyla savuşturulabiliyor!
Bir sürü anne, işe yarayan bir sürü taktik önerdi; ben de, Damla'nın önerisiyle bunları derledim. Hiç beceremediğim bir şeyi yapıp, kısa ve derli toplu yazmaya çalışacağım!
1- BEKLE: Uğraştığı şeyden koparılan çocuk kıyameti koparmasın diye -"Oyuncak/park/banyo sen burada bekle, biz yeniden geleceğiz, tamam mı? Bay-bay oyuncak/park/banyoooo!!!!" Bu yöntemin pek çok çocukta işe yaradığı anneler tarafından onaylandı. Hatta geçenlerde, oyuncakçıda forkliftle oynayan Çınar'ı bu yöntemle foklift başından kaldırıp, ağlayıp sızlanmadan dükkandan çıkarmamız mümkün oldu! (Teşekkürler Anneyazar)
2- 5-3-1: Bir uğraşı bitirirken - "5 dakika sonra bitiriyoruz canım", " 2 dakika sonra bitiriyoruz canım", "1 dakika sonra bitiriyoruz canım" diye uyarıp, 1 dakika dolduğunda uğraşı gerçekten bitirmek. İlk başlarda "n'oluyoruz ya" deseler de sonradan alışıyorlar-mış! Biz dakika değil de, banyodan çıkarken, ya da bazı uğraşları bitirirken "10'a kadar sayıyoruz"... temelde aynı şey!
3- Yelkovan: Saati gösterip "uzun kol (yelkovan) şuraya gelince bitiriyoruz" demek ve bitirmek.
4- "1 dakika/kez/tane": 1 yaşına girdiğinde Çınar'a parmağıyla 1 yapmayı öğretmiştik, "yaşın kaç?" diye sorduğumuzda parmağıyla bir yapıyordu! Sonra bir gün benden bir şey istediğinde "1 dakika tatlım" dedim ve o yine parmağıyla bir yaptı. Böylece kendi kendine "1" kavramıyla tanışmış oldu. Şimdi son bir kez bir şeyler yapabilmeyi dilediğinde, ya da bizi ikna için "1" yapıyor, biz de izin veriyoruz. Ama 1 kez bittikten sonra olayı da bitiriyoruz.
5- Konuşarak anlaşma: Göz hizasına inip, sakin ve basit cümlelerle neden istediğinin olamayacağını anlatmak. Bunu yaparken kilit nokta "kabul etmek" (bunu yapmak istiyorsun, biliyorum) ve "onun tarafındaymış gibi görünmek" (keşke yapabilsen, ben de isterim yapmanı ama...).
6- Sakin olmak: Aslında herşeyin başı bu. Anne-baba da kontrolü kaybedince, sorun daha çözümsüz hal alıyor.
7- Sabır/Tolerans: Süre kısıtınız yoksa, istediği şeyi istediği kadar yapmasına izin vermek (kendine/başkasına çok zarar vermeyecek şeyler).
8- Büyükler ve Küçükler: Kola içmek isteyen, küp şeker yemek isteyen, ya da diğer bazı sizin yaptığınız ama onun yapmaması gereken şeyleri yapmak isteyen çocuğunuza "bunu büyükler/anneler/babalar yapar canım" diyebilirsiniz, işe yaradığı oluyor. Ama önerilen bir yöntem midir? Onu bilemiyoruz...
9- Muadilini bulmak: Yapmak istediği şeyin yerine benzer başka bir uğraş önermek. Bir nevi dikkat dağıtmak, ama mesela şöyle: elindeki oyuncağıyla cama vurarak ses çıkaran ve bunu çok eğlenceli bulan çocuğunuza dehşetle "yapmaaa!!!" deyip eğlence dozunu 2 katına çıkarmak yerine "bak yere vurunca da acayip güzel bir ses çıkıyor, hadi bir de bunu deneyelim" deyip daha zararsız bir aktiviteye yönlendirmek. Yere vurduğunda önce bir süre yanında yer alıp, sonra umursamamak; böyle böyle onun vurmaya olan ilgisini azaltamaya çalışmak (ya da öyle olacağını ummak) gibi...
10- Düzen kurmak: Önce eşyaların yerleri olduğunu öğretip, oyunu vb. bitirmek istediğinizde "haydi bunu yerine koyalım" demek. Çocuklar düzen severler, düsturundan yola çıkılmış!
11- Dikkat dağıtmak: Damla çok güzel yazmış:
Belki de buna dikkat dağıtmak değil, konuyu değiştirmek demek lazım (yetişkinlere yapılana “gündem değiştirme” deniyor). Biraz derin nefes alıp kendinizi sakinleştirerek daha hızlı ve zekice düşünmeye çalışın. Aslında yapmaya çalıştığınız onu kandırmak değil, yapılamayacak bir şeye takılıp kendisini üzmesi yerine, yapılabilecek bir şeyle zamanını güzel geçirmesi ve mutlu olması. Bunu ona hissettirerek “konuyu değiştirme”nin her yaşta bir yolunu bulabilirsiniz.
12- Dr. Karp Mağara Adamı Yöntemi: Onun tepkileriyle karşılık vermek -bağırıyorsa, onun gibi bağırın, ağlıyorsa ağlıyormuş gibi yapın! Geçenlerde arabada "memeeeee memeeeeee" diye bağıran Çınar'a "eveeet, memeeeeee, istiyorsuuuun, ama burda yooookkk, evdeeeee" diye bağırarak yanıt verdim, gözleri kocaman kocaman açıldı, sonra da sustu :) (Muhtemelen "delirdi bu, daha fazla uğraşmayayım" diye düşünmüştür!)
13- Sonunda kaybedecek gibiysen hiç inatlaşma: Bu kilit bir nokta! Kaybedeceğini bildiğin durumda güç yarışına girip de anne-baba olarak küçük düşmeye gerek yok!
14- "Hayır"lar "Evet" olmasın: Ağladığında, aslında yapmayacağınız bir şeyi dayanamadığınız için yapıyorsanız, bu çocuklara yalnızca daha çok ağlamayı ve istedikleri bir şeyi elde etmek için ağlamanın iyi bir yöntem olduğunu öğretiyor!
15- Suç ortağı olmak: Ona zarar vermeyecek ama onun hafiften yaramazlık olsun diye yaptığı şeyleri birlikte yapmak -koltuktan atlamak, deli gibi yolda koşmak, su birikintilerine şap şap basmak... Böylece, her zaman ona karşı olmadığınızı göstermiş oluyorsunuz!
16- Ayıcığı konuşturmak: Çok sevdiği bir oyuncağı varsa, kendi istediklerinizi ona söyletebilirsiniz! "Hmm, Çınar'ın altı çok kirlenmiş, hadi bezini açalım arkadaşım!"
17- Tehdit: "Şapkanı takmazsan sokağa çıkamazsın!" deyip, takmadığında gerçekten sokağa çıkarmamak (Çınar bu numarayı yutmadı hiç, ben artık denemiyorum). Bu tabii, türlü dil döküldüğü halde meram anlamamakta direnen yavrular için!
18- Hafiften sert çıkmak: Hiçbir şey işe yaramıyorsa, sizin de sınırlarınız olduğunu bilmesi için. Çok arada sırada uygulanmasında sakınca olmayabilir...
Benim derleyebildiklerim bu kadar... daha fazla önerisi, ekleyeceği olan varsa, alttaki yorum kısmına yazabilir mi?
Hepimize çatışmasız mutlu günler, mutlu cüceler diliyorum!!!