Şu şarkıyı hayatımıza soktuğu için Rafet El Roman'a kızsam mı, teşekkür mü etsem bilemiyorum. Konu Amerika olunca, beynimde çalmaya başlıyor... hem de her seferinde!
Biliyorum, çok ihmal ettim bu blogu. Fakat, Çınar'ı yazmaya yetişemiyorum artık. Bir de, bu ara yoğun biçimde gündeminde olan öyle bir konu var ki, bu blogun içeriğini +18 olarak değiştirmem gerekebilir! Sonra, bu arada at binmeye başladı. Bekledim ki elimde güzel fotoğraflar olsun, öyle yazayım diye... Çocuk ata binmeyi çözdü, bir sürü de fotoğraf var; ama ona da sıra gelmedi! İki-üç hafta önce Binbir Çiçek'le yaptığımız günübirlik Eskişehir gezisini de yazmaya çok niyetlendim; ama yazamadım bir türlü... sanırım yazmak istemedim. Gezi çok çok güzeldi; ama ben-Ahmet-Çınar için gerilimli geçti... Böyle 4,5 yaşında sizin çocuklarınızın da durdan anlamadığı, sürekli sizin sınırlarınızı ve sinirlerinizi denediği, sizin de tahammülünüzün çok çok az olduğu bir dönem oldu mu? Bir tek bizim başımıza gelmemiştir diye umuyorum. Bilemiyorum...
yazamadım; ama bir fotoğraf ekleyiverdim...
Yazının başlıkta da geçen ana konusuna gelirsek, geçen seneki ilk çocuklu yurtdışı maceramız beklentimizin üstünde iyi geçince, gözümüzü kararttık, ortaya bir "iki numara" çıkmadan yıllardır planlayıp planlayıp gidemediğimiz Amerika'ya gitmeye niyetlendik. Niyetlenmekle kalmadık da bu sefer, yarın gidiyoruz! Hem de Çınar'ın "kuzeninin", benim 20 küsür senelik dostumun, Ahmet'in üniversitedeki kankasının evine, San Diego'ya... Çınar Ocak'tan beri "ne zaman Sılalar'ın evine gideceğiz" diye sayıklıyor. Son bir ayı takvime çarpı atarak geçirdik. Bugün de okulda herkesi baymış:
- Bugün Amerika'ya gidiyoruz!
- Bugün önce İstanbul'a gideceğiz. Orda uyuyup uyanınca önce Londra, sonra da San Diegooo!
- Amerika'ya gitmeden önce 10 kaşık ıspanağımı yemeliyim, di mi Mrs. Hilaaaal?
şeklinde "Amerika"yı her türlü cümlenin içinde kullanmış. Orada da "balinaları" görmeyi umuyor, bakalım artık, kısmet!
Umuyorum ki, döndükten sonra güzel bir yazı dizisi yayınlayacağım burada! Ondan sonra da at binme ve Eskişehir gezisiyle ilgili detayları da yazarım. Ama gündemimiz uzun süre Macera Dolu Amerika olur sanırım... yalnızca Çınar değil, hepimiz çok heyecanlıyız! Hem yepyeni bir ülke göreceğimiz için, hem özlediklerimizle hasret gidereceğimiz için, hem de oğlumuzla okyanusaşırı ilk seyahatimiz için!
Bize şans dileyin, dönüşte görüşmek üzere!!!!
bu da Eskişehir'den...
9 yorum:
hahahah ben onu yerim ısırırım bitirim amerikada bol bol eğenin gezin ve mutlaka balinaları görün minik çağatayımı kırmayın lütfen! ikinizide çok seviorum ve kocaman öpüyorum!
Bitanecim Merve'cim! Umarım dediğin herşeyi yapabileceğiz :) Balina görme işini ayarlayacağız minik Çağatay'ına :)) en kötü SeaWorld'e götürürüz diyoruz! Öptük ikimiz de seni!!!!
Güle güle gidin gelin, harika bir gezi olsun! :)
Çook teşekkürler Banu'cum :)
binbirçiçekte Çınar'ı gördüm geçen gün. Dinozorlu şortuyla dinozor kitabı okumaya koştu :))
Gezinizi merakla bekliyorum, çok çok güzel geçer inşallah...
Hahaha, Selcen, Çınar'ın o muhteşem kombinini gördün yani :))) Biliyorsun ki kendisi Çınar Çelik taklidi yapan bir dinozor!
Çok teşekkürler, sevgiler :)
İyi yolculuklar,! Cok keyifli bir tatil olsun hepiniz için! Kocaman sevgiler..:)
İyi yolculuklar olsun macera dolu olsun :)))
Başak o dönem hiç geçmiyor ki? sınırlar düzenli olarak belirli aralıklarla deneniyor bizde.
+18 olayını anlayamadım.Herkes bir bir bırakıyor yazmayı sen de bırakma.Okuyoruz güzel güzel.Sen de yaz güzel güzel.
İyi yolculuklar Basakcim, harika vakit gecirin :)
Bu 4,5 yaş söz dinlememe konusu ve sabir tukenmesi maalesef bizde de var :( Umarim kolaylikla atlatiriz bu dönemi de.
Yorum Gönder