22 Ağustos 2014 Cuma

Son Zamanlarda Çınar ve Rüzgar...

Rüzgar Mayıs ortası doğunca ve dolayısıyla doğum iznim tam yaz aylarına rastlayınca bu sene tatilin dibine vurduk! Rüzgar 2,5 aylıkken evden çıktık, 3,5 aylıkken geri dönüyoruz.


Bizim iki oğlana da bu yaz tatili yaradı! Büyük çılgınca yüzdü, kariyer hedefini belirledi, D vitamini ve iyota doydu. Gezegenler ve güneş sistemine iyice saran arkadaş büyüyünce astronot olacakmış! İki hafta önce büyüyünce Batman olacağım diyen Çınar'ın seçtiği ilk gerçek meslek. Bana da fotoğraf çekecekmiş uzaydan, bakalım, heyecanla bekliyorum!


Çınar'ın abiliğiyle ilgili de bir sıkıntımız yok, maşallah diyeyim... Dengeli davranmaya, ona daha çok vakit ayırmaya çalışıyoruz. Fakat yine de şımarmasına ve bebek gibi konuşmasına, mızmızlanmasına ve ona kızarsak "zaten siz beni hiç sevmiyorsunuz, hep bana kızıyorsunuz, Rüzgar'a hiç kızmıyorsunuz" demesine engel olamıyoruz. Son bir aydır hep anane&dede ile birlikteyiz, onlar Çınar'a bizden de özenli davranıyorlar. Ama sanırım bir yerde bir şeyleri kaçırıyoruz. Şu bebek gibi konuşma işi beni deli ediyor; ama, ne yaptıysam olmadı. En son Ruhan Teyzem dedi ki "bir de umursama bakalım". Genelde herşeyi dibine kadar yaşayıp sonra tatmin olunca bırakan oğlumda bu son taktiğin işe yaramasını umuyorum! Bebek gibi konuşması dışındaki diğer davranışları için de keşke birileri beni uzaktan izleyip "bak bunları bunları yapma" dese... Çınar hiç üzülsün istemiyorum çünkü. Öyle şefkatli ve iyi bir abi ki... Keşke biz de onun gibi anne&baba olsak!

Abi, kardeşine kitap okuyor

Öbür minnak ise tam bir bal damlası oldu.  İlk gülücüğünü attığında 16 Haziran'dı; neredeyse 40 günlüktü. Zamanla gülücük konusunda ustalaştı! Şimdi önüne gelene kelimenin tam anlamıyla "yılışıyor" :)) o dişsiz gülüş öyle tatlı ki! Saros ahalisi kendisine bayıldı. Özleyen kışın Ankara'ya gelsin diyorum!


Gülücükler ve "agu"lar gırla giderken hareket konusunda abisini aratmayacağının sinyallerini Antalya'da verdi ve sırt üstünden yüzüstüne 2,5 aylıkken döndü! Ama bu işi tam anlamıyla tam 3 aylıkken yaptı. Geçen günlerde ise, yatağın üstünde sanki sürünerek bir miktar ilerledi; ama, emin olamadık tam. Fakat kollarıyla vücudunu çekebileceğini yakında keşfeder diyorum... 

Bugün ise, neredeyse 3,5 aylıkken, ellerini Ruhan Teyze'si istediğinde uzattı! Şu bile ne büyük aşama! Eve dönünce aktivite halısını çıkarmanın vaktidir.


Bu arada, kalabalıkta çocuk bakmak çok keyifli bir şey. Emzirdikten sonra bebek kapanın elinde kalıyor. Bazen sırf sevişelim diye emmesi bitse de odadan çıkmıyorum :) e Rüzgar'a bakan olunca, alıp büyüğü denize gidiyorum. Yüzüyoruz, güneşleniyoruz, kitap okuyoruz. İki çocukla yaz tatilinde dinlenmek ancak yanında destek kuvvetle mümkün. Benim moralim yüksek olunca, bebek de huzurlu oluyor.

Ve şimdi Ankara'ya dönme vaktimiz geldi. 4 Eylül'de ben işe başlıyorum. 8 Eylül'de Çınar ilkokula başlıyor. Tevfik Fikret Lisesi'nin kurasında çıktı çok şükür, bu okulu çok istiyorduk. Okulu, iş yerimin dibinde. Birlikte gidip geleceğiz; ikimiz için de motivasyon olacak. Minnağın çok sevdiğimiz bir Aylin Abla'sı var (maşallah). O yüzden gözüm arkada değil. 4 aylık bırakmak zor geliyor hala, ama hem çalışmayı seviyorum, hem de çalışmak zorundayım. Ama 4 Eylül'den sonraki hayat gözümü biraz korkutuyor... Artık o zamanlarda, bu yaz depoladığım enerjiyi kullanırım diyorum!

Siz de bize bol şans dileyin olur mu?