16 Mart 2010 Salı

Yuva Notları

Minik adama, haziranda başlaması için, yuva aradığımız şu dönemde beni hayrete düşüren şeyleri not etmeye karar verdim. Altı üstü kreş arıyorum (bu arada, kreş ve yuva arasında ne fark vardır, hala bilmiyorum. TDK'ya göre, ikisi de aynı şey. Ama bir de yeni bir terim var: Önokul. Buyrun bakalım!). Aradığım özellikler ya da beklentilerim de şunlar:

1- Minik adamın mutlu olacağı bir yer olsun,
2- Sevimli, düzenli, temiz bir ortamı olsun,
3- Minik adama düzgün davranılsın, güzel ilgilenilsin, ihtiyaçları anlaşılsın ve karşılansın (yani sınıfları çok kalabalık olmasın; düzgün, sevecen öğretmenleri olsun),
4- Minik adam gün içinde yaşıtlarıyla birlikte olsun, oynasın, koşsun, yorulsun, paylaşsın, sosyalleşsin,
5- Yemek yeme, uykuya kendi yatma, hatta belki bezi bırakma gibi konularda öbür çocuklara baka baka bir şeyler öğrensin,
6- İyi bir psikoloğu/pedagogu/aile danışmanı olsun (bu, kendim için!).

"Ne çok şey bekliyormuşsun" da diyebilirsiniz, "e tamam, bunların hepsi zaten olması gereken şeyler" de... ama günümüz kreşleri size öyle seçenekler sunuyorlar ki, kafanız karışıyor, afallıyorsunuz! "Ne kadar bilinçsiz bir anneyim, kreşler neler neler sunuyorlar da ben yalnızca çocuğum eğlensin falan fıstık peşindeyim" diyebiliyorsunuz! İşte beni afallatan bazı kreş/yuva notları:

1- Yalnızca Ankara'da mı moda bu, yoksa tüm Türkiye mi bu çılgınlığa kaptırdı kendini gidiyor bilmiyorum ama artık Montessori eğitimi vermeyen kreşe kreş (pardon, önokul) demiyorlar! Montessori sistemini genel olarak beğenmeme rağmen (çok kabaca anlatmam gerekirse, çocuğun istediği zaman istediği şeyi öğrenmesini teşvik eden ve gerçek hayat deneyimi kazandırmayı amaçlayan bir eğitim yaklaşımı) okullarındaki didaktik eğitim yüzünden biraz sıtkım sıyrıldı gibi. Herşey matematik üzerine kurulu, sıralama oyuncakları, sıralama küpleri, harf şablonları, herşeye "materyal" denmesi (oyuncak değil materyal!)... hele bir okul yöneticisi "burdan çocuklarımız 6 yaşında okuma-yazma öğrenerek mezun oluyorlar" deyince tamam, dedim, Montessori benim için bitmiştir, bi'daha da gelmem :)) Şaka bir yana, oyun çağında oyun oynasa da ilkokulda okuma yazmayı öğrense ne olur ki? Bizim kuşakta kime sorsanız okumayı ilkokuldan önce sökmüştür, ama kimsenin kuş kondurduğunu görmedim! (NOT: Belki de gittiğimiz o Montessori önokulu fazla katıydı... 1-2 tane daha önerilen okul duydum, belki onlar daha yumuşatılmış bir eğitim veriyorlardır. O zaman ben de yumuşayabilirim :>)

2- MEB kreşlerde İngilizce eğitimi de zorunlu kıldı sanırım ki İngilizce eğitim vermeyen kreş de yok gibi. Hatta yok! 2.5-6 yaş arası ikinci bir dil öğrenmek için çok verimli bir yaşmış (pedagog söylemişti). Ama, hani önce Türkçe'yi düzgün öğrenseler? Kafaları karışmadan, bir adet düzgün Türkçe cümle kursalar. Mesela benim minik adam, "tetetes"i "domates"e çevirmeden önce "vantutiyifoyfayf" ya da "havayyu" demese de olur :) Annesi 6 yaşından sonra öğrendi İngilizceyi, çok şükür 6 ay Kanada'da yalnız yaşayacak kadar geliştirdi. Babası da öyle. Benim için, kendi dilini düzgün kullanan, "dahi" anlamındaki "de"yi kelimeden ayrı yazabilen bir çocuğum olması daha önemli. Bunu yapsın, her dili öğrenir, konuşur zaten! (Karikatürü tedarik ettiği için Cianan Teyze'mize kocaman bir teşekkür!)

3- Eskiden çocuklar arası rekabet ilkokulda başlardı, artık "7 çok geç"! Bu slogan böyle algılansın diye ortaya atılmamıştır muhakkak, ama buna döndüğü bir gerçek. Anne-babalar çocuklarından o kadar çok şey bekler oldular ki, yuvalar/kreşler/önokullar da buna ayak uydurmak için aktiviteye boğuyor çocukları -ya da yeni ne sunacaklarını şaşırıyorlar (alın işte, Montessori)! "Günümüz rekabetçi koşulları" bahanesine sığınıp, bal gibi de yarıştırıyoruz çocuklarımızı, aman falancanınkinden eksik kalmasın, diyoruz! Yalan mı? Sevgili eşim "Başak, kreşle başlayarak yüksek lisansına kadar planlayacak yakında Çınar'ın eğitim hayatını" dedi de kendime geldim! Allahtan olaylara soğukkanlı ve mantıklı yaklaşabilen bir kocam var :)

Umuyorum ki bu cuma, sevgili eşim ve ben bir yarım gün izin alabilirsek, gözümüze kestirdiğimiz ve bana iyi olduğu söylenen (sağolsun Nurturia anneleri!) 3-4 kreşi gezeceğiz. İzlenimlerimizi, kararımızı ayrıca yazarım tabii ki! Ama, buraya da yazıyorum, yalnızca şu saydığım ilk 6 maddeyi sağlayan kreş neresiyse orayı seçeceğim, söz! Çocuğumu yarış atı gibi koşturmayacağım, andolsun :)

13 yorum:

Adsız dedi ki...

:))) Olsun Basakcim. Dediklerin cok dogru, hepsine katiliyorum, hatta ben yazacaktim, yerime yazip beni bir isten kurtarmissin sagolasin ;)

Gonlunuze gore, 'yuva' gibi bir yuva bulursunuz umarim.
Sevgiler, Evren.

Seda dedi ki...

onokul=preschool, yine cok gereksiz bir sekilde alip bir Ingilizce kelimeyi kullanmisiz..

Ben ozellikle Ingilizce ogretilmesine cok cok karsiyim. Evet dogrudur 0-6 yas arasi cocuk hangi dile maruz kalirsa onu ana dili gibi ogrenir. Ancak herkesin unuttugu cok onemli birsey var: cocuk herhangi bir dili, o dili anadili olarak kullananlardan ogrenir. Onun icin Turkce anadili olan kres hocasi cocuga Ingilizce ogretemez :)

Biz bundan yola cikarak kizima tek kelime bile Ingilizce ogretmeye calismiyoruz. Cunku bizden ancak Turkce ogrenebilir.

Montessori isine gelince, benim gordugum buradaki yaklasimin da epey kati oldugu. "Montessori egitimi" veren "okullarin" onayli okul olmasi gerekiyor. Sor bakalim onaylari varmiymis Uluslararasi Montessori Vakfindan. Ayrica adi ustunde bunlar okul, kres-yuva degil.Bu sebeple burada Montessori kresler genelde 4.30'ta cocugu eve yolluyorlar, ayni okul gibi birton yaz/somestr tatilleri var. Yani calisan anneyse, kolay gelsin :)

Mesela bu okullarda cocugunu sinifa kendin birakmiyorsun, gelip arabadan aliyorlar, aksam almaya gittiginde, arabana getiriyorlar (saclar taranmis, eller yikanmis, kiyafetler duzeltilmis bir sekilde).

Ayni sekilde Montessori ilkokullar var, belki o yasa gelince boyle bir yaklasimda okula gondermek faydali olabilir ama o islere daha cok oldugundan benim bilgim kisitli.

Cok uzattim, kaciyorum :)

larcencielblog dedi ki...

Evrencim,

Hayır hayııır, kurtulamazsııııın :) Ben sizin kreş deneyiminizi heyecanla ve merakla bekliyorum. Ayrıca, senin yazıların daha bir keyifli, daha bir çok yönlü. Bizi mahrum etme lütfen :) Ayrıca da "yuva" gibi yuva temennin için de teşekkür ederim! Umarız, buluruz!

Sedacım,

Evet, havalı olacak ya, preschool'u önokul yapıvermişler! Hayır, işin komiği, bir kreş de diyor ki "efendim, önokul kavramını ilk biz bulduk ve kullandık, ona göre!" Aferin, çok iş olmuş!

Yabancı dil konusunda sana kesinlikle katılıyorum demekten başka bir şey yazamıyorum. Hatta, sizin Silvia Sıla ile İspanyolca konuşsun, onun aksanıyla İngilizce öğreneceğine, bakıcının anadilini düzgün duysun bari yaklaşımınızı da heryerde takdirle anlatıyorum. Ama günümüz ana-babaları maalesef bu bilinçte değil, e kreşler de istek karşılamak için yarışa girince... Bir kısmında güya yabancı öğretmenler var da, öğrenmeyiversin kardeşim, ne olacak yani?

Montessori işine gelince, ilk görüştüğümüz, o çok katı dediğim kreşin sertifikası var, evet. Ama yani, yok Sedacım ya, yazdıklarını okurken bile içim daralıyor, fena oluyorum. Daha bebeklikten yeni çıkmış çocuk bunlar (toddler güzel bir kelime, Türkçe karşılığı olmaması ne fena). Ne gerek var öyle katı bir ortama sokmaya? Oynasın, atlasın, zıplasın... zaten minicikken evden ayrılıp okula gitmeye başlayacağı için ister istemez hayatı öğrenecek!

Gerçi burada senin dediğin kadar katı bir uygulama yok, ama olanı kadarıyla da yetti bana. Öbür kreşlerin sertifikası olduğunu sanmıyorum, o yüzden de Montessori değil de, Montessorivari bir şeyler yapmaya çalışıyor olabilirler. Daha mı iyidir daha mı kötü, gezdikten sonra karar vereceğim. Hani bizim evlerimizde yaptığımız gibi, Montessorinin sevdiğimiz yanlarını alıp uygulayalım (oyuncak dolapları, yer aytakları, vb) sevmediklerimiz için de kendi yolumuza gidelim yaklaşımını daha bir kucaklayacağım gibi :) Doğan görünümlü şahin hesabı, ama olumlu yönde :)))

anne mine dedi ki...

Merhaba, ben de çocuguma kres arayisi içindeyim de. Baktiginiz kreslerin adlarini da verebilirseniz çok sevinirim.Çünkü ben de ne yapacağımı şaşırımış durumdayım. Sevgiler

Mine

larcencielblog dedi ki...

Mine,

Bizim baktığımız kreşler, anne-baba işyerlerine yakın olsun diye, Birlik Mahallesi civarında (hatta hemen hemen hepsi orada). Aslında, birine gittik, diğer dördüne bu cuma gideceğiz. Ama pek çok kreşin internet sayfasına baktım ve diğer kreş gezimizle birlikte yukarıdaki yazı ortaya çıktı. Gezdiğimiz ve gezeceğimiz kreşler şunlar:

Sihirli Bahçe Montessori Önokulu (Birlik Mah.) (2-6)
Çekirdek Yuva (Birlik Mah.) (Junior: 1.5-3, Yuva 3-6)
İlk İz Montessori Önokulu (Birlik Mah.) (2-6)
Binbir Çiçek Çocuklar Evi (Reşit Galip Cad.) (2-6)
Çakıl Taşım Anaokulu (Birlik Mah.) (2-6)

Belki önünden geçerken rastlarsak başkalarına da bakarız. Onları da yazarım. Gördüğünüz gibi, Montessori olmayan kreş yok gibi :)) Parantez içinde yazanlar da kabul ettikleri yaş gruplarını gösteriyor; ama hepsi 18-24 ay arasını, hatta Çakıl Taşım daha küçükleri de, kabul ediyor.

Neyse, umarım siz de, biz de, Evren'in dediği gibi "yuva" gibi bir yuva buluruz çocuklarımıza :) Çok kolay gelsin size de! Sevgiler!

NOT: Bu arada, eşimin de benim de "yuva" kelimesi pek hoşumuza gidiyor. Madem hepsi aynı, bundan sonra ben de yalnızca "yuva" diyeceğim :)

anne mine dedi ki...

basak tekrar merhaba,
biz de birlik mahallesinde oturmamiz nedeniyle, bu civardaki kreslere bakacagiz. Biz agustosta baslatmayi düsündügümüzden henüz hiç kres gezmedik.
Ne tesadüf ki, saydigin kreslerin internetten sitelerine ben de baktim ve gidilecekler listesine eklemistim :).
içlerinden bir tek binbir çiçeki gördüm ve acikcasi hosuma gitti.
Kresleri gezdikten sonra deneyimlerini tekrar paylasabilirsen çok sevinirim.

larcencielblog dedi ki...

Mine,

Ne güzel, tesadüf olmuş! Haftasonundan sonra izlenimlerimi ve kararımı yazacağım.

Bana da Çekirdek'i çok öneren oldu (Nurturia'dan). Binbir Çiçek'i de yine aynı siteden bulmuştum. Ama eğer onlar da katı bir Montessori uyguluyorlarsa, tercih etmek istemeyebilirim açıkçası. Ama gezmeden de çok yorum yapmak istemiyorum. Görünce daha farklı düşünüyor insan.

Senin çocuğun kaç aylık? Bakarsın, Çınar'la yuva arkadaşı olurlar :)

Sevgiler!

anne mine dedi ki...

benim kizim, nam-ı diğer ece :), 30 nisan itibariyle 3 yaşını dolduracak inşallah, sanirim ablalik yapabilir çınara aynı kreşe giderlerse:)

larcencielblog dedi ki...

Ne güzel, maşallah! Bir devri kapatıyorsunuz yani :) Nice mutlu yaşlarını görmeni dilerim!

Tamam o zaman, aynı yuvaya giderlerse, Ece Çınar'a ablalık yapsın :)

Sevgiler!

Adsız dedi ki...

Minik Devler Anaokulunu da görmenizi tavsiye ederim, çok olumlu duyumlar aldım.
Suzan

Adsız dedi ki...

Benim oğlum Montessori eğitimi almıyor ama yine de şunu diyebilirim ki; mutlaka yuva gezerken çocuğunuzu da yanınıza alın. Okulda okuyacak olan O, siz değilsiniz ne de olsa! biz başlardaki listede yazılı olan bazı Montessori okulları ve de bir sürü Pre-school gezdik, oğlum ya çoğunu kapısından girmek istemedi ya da yarım günümüzü oralarda geçirdikten sonra gitmek istemedi. Kendinin seçeneği Reşitgalip'teki International Pre-school oldu ve 2 yıldır da oraya gidiyor, çok memnun!

MsBenby dedi ki...

Yıl 2015..Aradan 5 yıl geçmiş sizin ilerlediğiniz yoldayım bende şimdi. .
Ve Dikmende oturuyorum...
sihirli bahçede..rota...vb. karar kılmak üzereyim. .
Acaba hangi kreşe gidip nasıl sonuçlar aldınız paylaşabilirsiniz. ..
Nöbeti devir ancak biz artik:)))

Sevgiler ve cok teşekkürler simdiden

larcencielblog dedi ki...

MsBenby, takip eden yazıları okudunuz mu bilmiyorum ama biz son tahlilde Binbir Çiçek Önokul'da karar kıldık ve Çınar 4,5 sene boyunca çok mutlu bir çocuk olarak o okula gidip geldi. Ve şu anki pozitif, kendine güvenli kişiliğinde Binbir Çiçek ve Hilal Öktem'in katkısı çok büyüktür.

Binbir Çiçek Önokul Reşit Galip Caddesi, Fıksiye Sokak'ta. Önceden bir randevulaşıp görmenizi çok öneririm :) Bizim iki numara için gelecek sene tercihimiz yine burası olacak.

Miniğiniz için en doğru kararı verirsiniz umarım, kocaman sevgiler :)