9 Ağustos 2010 Pazartesi

Apitipita!

Anne-baba olmak enteresan bir ruh hali: sürekli abuk subuk şeylere gülebiliyor, abuk subuk şeylere kızabiliyor ve abuk subuk şeylerle gurur duyabiliyorsunuz!

Mesela, ikindi kahvaltısında yesin diye özene bezene yaptığım ekmek paparasını yemek istemediği için Çınar benden güzelce bir papara yedi haftasonu! Halbuki, yoğurt-meyve suyu-lor peyniri-ekmek içi-reçel suyu-tereyağdan yapılmış o bulamacı sevmek zorunda değil çocuk! Gerçi bence tadı güzeldi ama... özellikle cumartesi günkü sütlaçtan sonra, bu "yeme de yanında yat" kategorisindeydi!

Açık bırakılmış çekmeceyi önünden geçerken fark edip, kapattığı -ve bunu hep yaptığı- için gurur duymuştuk geçen haftalarda... Hatta Hülya "gurur duyacak ne çok şeyimiz var, değil mi?" demişti! Var ama :)

Peki sevindiklerimize, ağzımızı kulaklarımıza vardıran şeylere ne demeli? Bu kategoriye girenler yazmakla bitmez. Ama anne-baba olma halet-i ruhiyesinin saçmalığını anlatmak için size bu sabah yaşadığımız "ağzımızı kulaklarımıza vardıran" şeyi yazayım: apitipita! Hayır, hiçbir anlamı yok! Ama Çınar bütün haftasonu boyunca bu ve buna benzer heceleri hiç durmadan söyledi, söyledi, söyledi... hem kekeme, hem geveze derler ya! Hah, o Çınar işte!

"bibiş, bebiş, pipiş, apitipitaaa, pitepite, dabida, bebişşşş, bebiiiiişşşşşşşşş"
Bütün haftasonu, ama bütün haftasonu bunları ve türevlerini dinledik! Durmadan. Normal insanlar "of yaa, bu nee??" diyebilirler! "Anne-baba insanı"nın verdiği tepki ise genelde şu olur: ayyyyy, kafamızı şişirdin sıpaaaaaa, ay babasıııııı, duyuyor musun, ne şeker yaaaaaaaaaa!!!!! Aapitipitaaaaaa diyooooo!!!!! (hatta bizim evde daha ileri gidilir: dur ben hemen kamerayı alayım da çekeyim...)

Bu sabah, babası Çınar'a ayakkabılarını giydirirken gayri ihtiyarı "apitipita" dedim, minik adam hemen tekrarladı! Hemen "pitepite?" dedim, ses kayıt cihazı aynısını söyledi... "Dabida?" "dabidaaa"... Sonra babayla göz göze geldik... ikimizin gözlerindeki saçma mutluluk pırıltısından korktum :) Ve bu anı hiç unutmamak, ne kadar ufak şeylerle bizi mutlu ettiğini, -nedeni son derece absürd de olsa- hayatımızı ne kadar renklendirdiğini, şenlendirdiğini hep hatırlamak için bu yazıyı yazmak istedim!


İsteyen herkesin hayatının aynı saçmalıklarla dolup taşması dileğiyle!

12 yorum:

Defne Kızın Anası dedi ki...

başkasına göre saçma gereksiz ama anne babalar için yaşanılması hep tekrarlansın istenilen mutluluklar bunlar.

güzel dileğin için teşekkür ederiz....

sevgiler.

larcencielblog dedi ki...

Defne Kızın Anası,

Aslında senin yorumunu görünce, bu postu yazmış olmaktan dolayı yaşadığım utancımın biraz gereksiz olduğunu anladım... hani, çocuğu olmayanlar için, hiçbir şey anlatmıyor bu yazı aslında. Olanlar için de anlatmıyor olabilir, ama ben, son paragrafta da dediğim gibi, bu kadar saçma şeylerle bu kadar mutlu olabilmeyi hiç unutmamak istedim :)

Sevgiler!

ayşegül dedi ki...

yoo bence çok güzel bir yazı olmuş,çok keyif aldım okurken bir anne olarak :)
illa birşeyler anlatıp öğretmek gerekmiyorki, üstelik gerçekten anlattığın gibi anne-babalık.

okurken kızımın yaptığı şeylere benim nasıl tepkiler verdiğim geldi gözümün önüne ve güldüm kendime :)

teşekkürler paylaşım için,sevgiler...

larcencielblog dedi ki...

Ayşegül,
Teşekkürler :) Tadını çıkartayım o zaman!
Sevgiler :)

YesiM dedi ki...

Aynen biz de boyleyiz :) birsey mi yapti aaa bak duydun mu, dur fotograf cekeyim, kamera nerde, annesi bak seklinde geciyor gunlerimiz :)) O yuzden apitipita cok anlamli geldi okurken :)
Sevgiler,

larcencielblog dedi ki...

Yeşim,

Çok anlamlı değil mi? Ben de öyle düşünmüştüm :))

Sevgiler!

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

valla kötü niyetle söylemedim-ki bunu bildiğine eminim. tuhaf bi ruh hali annelik-babalık. olmadık şeylerden anlık gurulanıyorsun. çok yoğun emek var çünkü o minik cücelerde.
çınar cücesinin karizmatik skull t-shirtin bittim bu arada

füsfüs dedi ki...

çok güzel bir yazı olmuş bu, gerçekten tatilde bile bunu hissettim ben, hayatımız ne kadar renkli, bol aksiyonlu dedim. çocuksuz çiftler cool cool denize girip bayık bayık güneşlenirken biz hep atraksiyon içindeydik, sıkılmaya bile zamanımız olmadı. çok şeker bunlar çok

larcencielblog dedi ki...

Hülya'cım,

Evet, tabii ki biliyorum! Çok hoşuma gitmişti, ondan yazdım zaten :)) Cücenin tshirtünü babası almış, GAP'ten. Bir de "Dad Rules" yazan var ki, külliyen yalan :)) Kim "rules" herkes biliyor zaten! (hadi bakalım, ucu açık cümle :P)

Füsun'cum,
Di mi ama, bütün gün aynı şeyler: denize gir-çık-güneşlen! Hayatındaki en büyük heyecan kollarının altıyla bacaklarının içinin yanıp yanmadığı... ne banal, ne sıkıcı :))

Bence de çok daha eğlenceli bir hayatımız var :)

Sevgiler!

anneyazar dedi ki...

Ben videoyu yeni izledim:) Gururlanmayacak gibi mi?:) Yerim seni ay de-deee:))

larcencielblog dedi ki...

Anneyazar'cım,

Hehe, di mi ama? :))

Özlem dedi ki...

'İsteyen herkesin hayatının aynı saçmalıklarla dolup taşması dileğiyle!'
Amin, inşallah :) benim kızım da büyüsün de anlamsız kelimeler türetsin böyle:) Ama ben en çok babasıyla ilişkisini merak ediyorum, şimdiden babasını görür görmez gülücükler kahkahalar atıyor.