23 Ağustos 2010 Pazartesi

İtiraf Zamanı

Bunu ara ara yapsam iyi olur... Hem kendime gelirim, hem belki, benim gibi olan anneler varsa, onların da düşünmesini sağlayabilirim... Gördüğüm kadarıyla yok ama, olsun :)

----------

İtiraf ediyorum, ben Çınar'a yumurtanın beyazını yedirmiyor-dum. Kendim sevmediğim için, ve zaten kusmaya meyilli olduğundan, kusmasın diye...

Geçen cumartesi gecesi Evren, Anneyazar ve Sibel topluca "neeee, saçmalama, versene çocuğa beyazını" diye carladılar da, ben de söz dinleyen insan olarak geçenlerde verdim. Haşlanmış yumurta beyazı, "bu ne ki?" bile demeden yedi! Ve hala haşlanmış yumurtasını sütle ezip veriyordum, boğazına takılmasın da yesin diye, beyazını verdiğim gün ezmeden verdim, löp löp yedi. Hatta bakın, ne kadar çok sevdi:

Aynı şekilde, dün akşam taze fasülyeyi birazcık rondodan çekip verdim... çiğnemesi uzun sürüyor, yemekten sıkılıp da yememezlik etmesin, diye. Ama yuvada da öğlen etli taze fasülye yemişler, ezilmediği halde hepsini yemiş (NOT: Yuvada yapılan şeylerin hiçbirinin evde de yapılacağının garantisi yok gerçi, oranın dinamiği bambaşka...). Fasülyenin üstüne de bir kase makarna yedi; kendisi, zevkle.

Tuvalet eğitimi vermeye korktuğum için "sinyal bekliyorum" diyorum.

Geçen gece yatağında uyumak istedi, ayakta değil! 10 dk kadar uğraştım, belki uyuyacaktı ama, aman süreç uzamasın, erkenden uyusun diye ayağıma aldım! (Gerçi, dün gece de yatağında uyumak istedi. Bu sefer, ne kadar uzarsa uzasın, yatağında uyutacaktım... ama yaklaşık 15 dk sonra "anne, akka" dedi -meali: "anne, ayağında salla." Talep gelince, yaptım. 5 dakika sonra uyumuştu...)

Başka türlü yemek yemiyor diye, kendi videolarına bakıyoruz yemekte. Ve aslında daha yemeğe başlamadan, açıyoruz bilgisayarı, koyuyoruz önüne. Yani, denemiyorum bile! Geçen gün babaannesi ve dedesi bizdeydi, balkonda yemek yerken, Çınar da yanımızda, mama sandalyesinde oyalanıyordu. Onun yemek vakti için biraz erken olduğundan, önce ben yemeğimi yiyeyim, sonra ona yediririm diye düşünmüştüm ama, çok sevdiği tarhana çorbasını görünce, elimi tutup kaşığı kendine çevirdi. Ve hiçbir şeyle oyalanmadan hapur hupur çorbasını (ya da çorbamı) ve yoğurdunu bitirdi. Ama sonraki günlerde o kadar rahat yemedi. Ben de kendime, her seferinde deneyeceğim, diye söz verdim.

Daha düşünsem, kesin başka şeyler bulurum... ama bunlar ilk başta aklıma gelenler. Bunların hiçbiri beni -ya da bir başkasını- kötü anne yapmaz. Ama, bunları yaptığımı kabul etmek ve yavaş yavaş da olsa değiştirmeye çalışmak iyi bir şeydir, diye düşünüyorum.

15 yorum:

ayşe arslan dedi ki...

merhaba..çok güzel itiraflar,bende arada sırada yapsam iyi olacak galiba,
mesela benim oğlumda 2 yaşını doldurdu ama bizde hala kahvaltıları karışım yiyoruz,:((
maşallah çınara yumurtayı ne güzel de yiyor,hep böyle yesin inşallah:))

larcencielblog dedi ki...

Ayşe,

İşin doğrusu, ben 3 yaşına kadar yemesi gereken şeyleri "nasıl yerse yesin" taraftarıyım... ama bazen, yukarıda yazdığım gibi, işin bir kolay yolunu bulunca, tembelliğime geliyor, aynen devam ediyorum. Denemekte yarar var, işte bunları itiraf edebildiğim günden beri de deniyorum. Ama, yemiyorsa, eskiden yaptığım usule geri dönüyorum.

Doğrudur yaptığım, demiyorum; ama içim böyle rahat ediyor :)

Teşekkürler, bence de hep böyle yer umarım :)

Sevgiler!

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

başak sana inanmıyorum. yemedğim tek şey haşlanmış yumurta beyazıdır ve tunaya 1 kere bile vermedim. o yerken bile bakamam ben öğrürüm diye hiç yediremedim. omlette falan karıştığı için yedi ama sade lop lop ı-ıhhh

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

videoyu izlerken bi hoş oldum ama düdüdüdü derken büzülen dudağa, dudağa yapışanları dille toplmasına felan bittim ay!
ama yımırta beyazı da yenmez ki yahu

larcencielblog dedi ki...

Hülya,
İşte aynı nedenden vermiyordum (senin kadar tepkili olmasam da, bana da kimse yediremez yumurta beyazını), sonra o üstteki gece ekibi bir carladılar bana, kendime geldim. Bir deneyeyim, kusarsa ben onlara sorarım, dedim ama vallahi de aynen böyle yedi :)
Belki Tuna da sever? :))

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

dur ben de itiraf edeyim. biz yemeğe normal şekilde başlıyoruz. sonlara doğru (doymaya başlayınca) sıkılıp yemeği mıççıklamaya başlıyor. cep. tel.de kendi videolarını izletince tabağın dibini görüyoruz

larcencielblog dedi ki...

Hehe, iyi, yalnız değilmişiz :)

Defne Kızın Anası dedi ki...

okuyunca kendimden bazı şeylerde buldum. bende kızıma ne yedireceksem önce tv kumandasını elime alıyorum dikkatini çeksinde yesin diye.birazcık poposuna pış pış yapıp kendi kendine uyuyabilen bir kızım varken bazen daha çabuk uyusun diye alıp ayaklarımda sallıyorum. bazı şeyleride anneler olarak biz yapıyoruz alıştırıyoruz sanırım.

larcencielblog dedi ki...

Defne Kızın Anası,

Bizde öyle olmadı aslında, yani ben alıştırmadım. Daha doğrusu şöyle oldu:

- 11.5 aylık olana kadar yatağında pışpışlayarak uyuttum Çınar'ı; sonra bir ayaklandı, uyutma faslı 1.5 saati bulmaya başlayınca, 13 aylıkken aldım ayağıma! Şimdi de, kreşte kendisi uyuyor olmasına rağmen, evde illa "anne aakka!" :)

- Yemek yerken de, 16-17 aylıkken, masada hep birlikte yemek yemeye başlamıştık. Sohbet ede ede... ama sonra, 20 aylıkken taşındık ve kreşe başladı. Ve buna alışırken de yemeğe tepki verdi. Biz de böyle bir yol bulduk.

Yani, öyle alıştırmadım; ama, alışkanlık yaptı sonradan :) Şimdi, ara ara deneyerek, geriye dönmenin yollarını bulmaya çalışıyoruz. Yine de, kendime stres yapmıyorum; çünkü, zamanı gelince, zaten Çınar sinyalini veriyor. O sinyalleri atlamamam lazım. Onun için bunları yazıyorum :)

Seda dedi ki...

Basakcim,

Cok guzel itiraflar :) Yaptigin kolaya kacmak degil, bana sorarsan senin zora sabrin var. O yonden bakinca takdir ediyorum enerjini, sabrini.

Benim ne ayakta sallamaya, ne pisirdigim yemegi rondodan gecirmeye, ne de yemek yesin diye tv duzenegi kurup, ona ayri yemek saati yapmaya sabrim ve enerjim var. Cok ciddiyim,sikinti basiyor uzayinca bu isler. O yuzden Sila da tersine alismak zorunda kaldi :)

Alman olan sensin aslinda ama soz konusu yavru olunca, yuregin elvermedi heralde :) Optum yumurta canavarini!

İlknur dedi ki...

Basak kendi itiraflarimi yazsam ancak bu kadar olurmus(yumurta kismi haric. Bizimki kendiliginden yemiyor yumurtayi).

Ben de bir itiraf ekleyeyim. Daha kolay uyuyor diye parmak emmesine goz yumuyorum. Aslinda mudahale edip biraktirmam lazim ama emmezse uyumasi 2 saati buluyor diye niyet bile etmedim.

larcencielblog dedi ki...

Seda'cım,

:))

Alman olan benim, ama Führer o! Ne zaman kural koymaya kalktıysam, itinayla hiçbirini uygulamama izin vermedi. Ben de artık, kendisinin kurallarına uyuyorum :)

İlknur,

Zamanı geldikçe düzenleyeceğiz davranışlarımızı :) Ama parmak emme konusunda, kaç yaşında yavrun bilmiyorum ama, 2 yaşından küçükse hiç uğraşma; çünkü, oral dönemde daha ve buna ihtiyacı var. Büyükse de, yavaş yavaş, onu zorlamadan başlarsınız bir ara... Kuzenimin kızı da parmak emiyor, onun parmaklarına renkli bantlar yapıştırmışlardı, biraz yararı olmuş...

Sevgiler :)

Ömer Tuna dedi ki...

kesinlikle kötü anne yapmaz mesela ben hep kendi yesin diye ısrar edipgeçen sene kendinin yemesini sağlarken,bu yaz oyalanıp yemesine dayanamayıp kendi elcağızlarımla yediriyorum sonuç çocuğum artık kendi yemek istemiyor:((

larcencielblog dedi ki...

Ömer Tuna,

Bazen hiç sabrımız olmuyor, değil mi? Olsun, bir kez yapan, yine yapar...

Gamze dedi ki...

ben bu postu yeni okuyabildim:))yumurtanın beyazı asla yiyemediğim nadir gıdalardandır. Hatta Ege yerken bile içim bir acayip oluyor,sevemedim:(

Çınar'ı kocaman afiyet olsun:))