13 Eylül 2010 Pazartesi

İyi Bir Tatilin Püf Noktaları

Döndük!

Tatil bitti, geri geldik...

Bu, yalnızca ufak bir bilgilendirme yazısı. İlk defa, bu kadar uzun bir tatilin ardından, ayaklarım geri geri gitti eve gelirken! O derece rahattım, mutluydum, huzurluydum. Aslında bu kadar iyi geçmesinin bir kaç nedeni var. İşte "çocukla iyi bir tatil geçirmenin püf noktaları":

1- Yavrunuz 3 yaşına gelene kadar yanınızda en az bir aile büyüğüyle, tercihen anane-babane, tatile gidin. Hem yavrunuzla doyasıya vakit geçirmenin, hem de istediğiniz zaman kendi başınıza (ya da eşinizle başbaşa) kalmanın keyfine varın!

2- Mümkünse, bir tatil köyüne gidin: hem havuz hem deniz opsiyonu, güzel kumlu bir plaj, çocuk havuzu, çocukların korkusuzca koşturabileceği ferah yollar, bol bol yeşil alan ve çocuk parkı imkanını kompakt bir biçimde sunan yerlerde hem siz hem de yavrunuz mutlu ve rahat oluyormuşsunuz!

3- Yavruya ayrı yemek yapmak derdiyle uğraşmamak için yemeklerinin güzel olması önemli. Çok çeşit olmasa da olur ama yeter ki lezzetli, sağlıklı, her gün yoğurtlu, çorbalı bir mönüsü olsun!

4- Yine mümkünse, otel odası yerine ev tipi bir yerlerde kalın. Annem sağolsun (zaten bu cümleyi sanırım yakında alnıma dövme yaptıracağım!), bu sene kampta müstakil evde kaldık. 5 büyük, bir çocuk zaten apartlara ya da otel odalarına sığışamazdık ama "ev" ortamı olması Çınar açısından harika oldu! Bizim açımızdan da! Tatilde ev, ya da evde tatil konforu yaşadık... şiddetle öneririm!

5- Çınar'ın yemek yemeye çok ilgisi olmadığından, olan ilgisi de çabucak dağıldığından, onu evde besledik (yemekhaneden tepsiyle yemek getirebiliyorduk). Böylece her gün son derece güzel yemiş oldu yemeğini. Yemekhanede de yanımızda sandalyesinde oturdu. Kah arabalarıyla oynadı, kah Pembe Kurbağa DVDlerini izledi. (NOT: TV vb. seyrettirmek sizin için sorun değilse, portatif DVD çalarlar yolculuklarda ve bu yemek durumlarında hayat kurtarıcı oluyormuş... özellikle de kıpraşık bir bebeniz varsa!)

Tatil mutlusu yavrum...

6- Bu öneri değil aslında, bizim tatilde uyguladığımız politika: canının istediği herşeyi şeyi yapmasına izin verdik! İpler onun elindeydi yani! Havuz mu istiyor, havuz, deniz mi, deniz! Denizde pipiş açık mı gezecek? Tabii ki! Koşturmak mı itiyor, koşsun! Ördekleri mi besleyecek? Beslesin! Park? Tamam, park! Yemek ve uyku saatleri dışında Çınar'a sonsuz özgürlük tanıdık! Bunun sırrı da, ilk maddeye dayanıyor galiba. Etrafta Çınar'la ilgilenecek 5 kişi olduğu için, Çınar da biz de istediğimiz gibi vakit geçirebildik! Ve hepimiz son derece memnun döndük Ankara'ya...

Fotoğrafları ve videoları derleyebildiğim an tatil notlarını yazacağım... o zamana kadar, kalın sağlıcakla!

Sevgiler...


4 yorum:

Kıvır Anniş dedi ki...

Ohh süper bir tatil.en güzeli de çınar paşalar gibi her istediği olmuş. :) yalnız fotoğrafa bakınca bile büyüdüğü farkediliyo,bakışları bile.çok öpüyorum çınarı ;)

larcencielblog dedi ki...

Öyle oldu Toprakana'm, tatilin hakkını verdi yani! Gerçekten, bakışları bile değişti 15 günde, çocuk oldu sanki!!!

Canan Yıldız dedi ki...

ENEEE büyümüş hakkaten! Yerim seni Çınar kuzusu!

lovehouse dedi ki...

Hemen hemen herzaman tatile annemide götürüyorum,tabi biraz vicdan yapıyorum,kadıncağız hiçbiryerde dinlenemiyor diye :( Ama sağolsun gıkı çıkmıyor anneciğimin,bizde rahat bir tatil yapıyoruz sayesinde.Bu nedenle sana çok katılıyorum,şöyle 3-5 yaşlarına kadar yanımızda birileri şart oluyor.Hem canımızda sıkılmıyor tek başımıza.Ferda