17 Mayıs 2011 Salı

"Tulapet" Günlükleri

Çok Çok Uzun Bir Günceye Başlarken...

Bu günlükleri yazıp daha sonra yayınlayacağım... yani, siz bunları okuduğunuzda, umuyorum ki Çınar tuvalet işini kotarmış olacak. Henüz kotaramadıysa da, üzerinden 1 hafta kadar zaman geçmiş olacak diye tahmin ediyorum (ve başladık bir kere, allahtan ümit kesilmez diyorum).

Ve başlarken üç teşekkürüm var:

1- Oğlumun İlk Tuvalet Kitabı: Çınar'ın tuvalete çiş ve kaka yapma fikrini sevmesine neden olan kitaptır. Oradaki "renkli renkli külotlar, bu bezlerin heepsini çöpe atın, büyüdüm ben artık, bez bağlamak istemiyorum" cümleleri Çınar'ın o kadar çok ilgisini çekti, bilinçaltına o kadar işledi ki, başlarken bizim için harika bir motivasyon oldu!

2- Nurturia Anneleri, Güneş&Elif&Ayşegül&Evren ve Kuzenim Ersel: Tüm nurturia annelerinin tuvalet deneyimlerini dikkatel okumuş, dinlemiş, ilgilenmiştim... dolayısıyla, başımıza gelebilecek pek çok şeye hazırlıklı olmayı, en önemlisi de, çocuktan sinyal almadan başlamamak gerektiğini onlardan öğrendim. 

Güneş, Çınar'ın ilk doğumgününde bize arabalı bir atlet-külot takımı hediye ederek Çınar'a müthiş bir motivasyon olacağının farkında mıydı acaba? Çınar sırf o takımı giyebilmek adına bile bezi bırakmak istemiş olabilir :)

Evren, sanırım Tan bu kadar kolay halletmese bu işi ve sen beni bu kadar rahatlatmasan hala şu an popomuzde bezimiz olabilirdi. Çınar'ın kankasının bez bırakma hikayesi bize çok destek oldu, çok mitve etti Çınar'ı. Tan'ın bezi bıraktığını, çişini kakasını tuvalete yaptığını öğrenmek hem hoşuna gitti, hem de sanırım kendisinin de yapabileceğini düşünmesine neden oldu :)

Elif&Ayşegül (ve Yaso&Neşe&Özge), siz bana hep desteksiniz. Hep moralsiniz. Hep yol göstericisiniz. Hep içimi rahatlatansınız, Çınar'ın gerçekten teyzelerisiniz! Bu tuvalet işine balıklama daldığımda, alınacak ve yapılacak şeyler konusunda üşenmeden, ayrıntılı olarak bir sürü şey yazdınız, anlattınız. Hatta Elif telefonda "çişler" şarkısını da söyleyecekti ya muhabbete fazla dalmışız, unuttu, borcu olsun :)

Ersel'cim, Balca'ya o kadar güzel bakıyorsunuz ki, sizin önceki deneyimleriniz bize hep yol gösteriyor. Bu tuvalet macerasında, Balca'nın öğrenme aşamaları hep aklımdaydı! Özellikle, gece tecrübeleri konusu çook yardımcı oldu!

3- Binbir Çiçek Yuva: Bu yuva konusunda gerçekten Allah yüzümüze gülmüş diyorum, başka bir şey diyemiyorum. Daha ben evde bir kere bile Çınar'ın tuvalete çiş yaptığını görmeden Ms. Alev "siz açın bezini getirin, biz burada ona yardımcı oluruz, yarım saatte bir sorarız, bence hazır zaten" demesi, Hilal Hanım'ın benimle bıkmadan usanmadan çiş muhabbeti yapabilmesi, telkinleri ve tavsiyeleri sayesinde bugüne geldik. İlk gün okulun koridorlarını çişler yıkamış olmamıza rağmen hiç moral bozmadan her çocuğun farklı şekilde tuvalete alışacağını söylemeleri, benim gibi demoralize olmaya dünden razı bir anneye bile moral verdi. Çınar ilk kez çişini söyledikten sonra kazasız olarak tuvalete çiş yapmayı başardığında Ms. Alev ve Mrs. Hilal'e mesaj attığımda her ikisinin de geri dönmüş olmaları zaten büyük incelik, bizim için büyük şans! Sizleri seviyoruz!!

Hepinize çoook teşekkürler!!!

İlk gün: 10 Mayıs 2011, Salı

Bir gün önce Çınar uyandığında, ben bezini değiştiriken "anne büyüdüm artık ben, bez bağlamak istemiyorum" dedi. "Ananem Çinay'a lenkli lenkli külotlar aaltın" diye de ekledi. İşte, beklediğim gün geldi, diye düşündüm. Gidip tuvalete çişimizi yapmayı denedik, bir heves oturdu. Ama tabii gece boşalan mesane dolayısıyla pek bir sonuç alamadık. O gün Alev Hanım'la konuştum. O da "bunu söylediyse hazırdır, isterseniz yarın bezsiz getirin, biz yarım saatte bir sorarız, burada daha kolay olur zaten" dedi.

Salı sabahı zaten Çınar bezini bağlatmayı reddetti, aldı çekmeceye geri attı! Güneş'in aldığı arabalı külot atlet takımını giymek istedi. Giydirdim. Kahvaltıyı bezsiz yaptık. Ama okula giderken, yolumuz uzun olduğu için bağlamam gerektiğini, ama bunun son olduğunu söyledim. Tamam, dedi. Okulda bezini açtılar ve macera başladı!

İlk gün raporu: Harcanan 6-7 külot+eşofman altına karşılık yarım gol (çişin yarısı yere yarısı tuvalete). Akşam de evde durum farklı değildi. Hal böyle olunca, Ersel'den aldığımız tavsiye ile, gece o uyuduktan sonra bezini bağladık. Sabah da kalkınca "aaaa, kim bağlamış bu bezi, bilmiyor mu canım Çınar'ın artık tuvalete çiş yaptığını, cık cık cık" diyerek açtık... 

11 Mayıs 2011, Çarşamba

Okula bezsiz gitti. Tam evden çıkmadan yine bir kaza olduğu için rahattım; ama yine de, araba koltuğuna naylon, üstüne de havlu serdim. Tahmin ettiğim gibi, bir kaza olmadı. Zaten ilk günden anladığım kadarıyla, Çınar çok sık çiş yapan bir çocuk değil. 1,5 saatte bir ya da 2 saatte bir gibi bir döngüsü var. 

Hilal Hanım'la konuştum, hem geceyi anlattım; hem de "tuvalette sanki dalga geçiyor gibi, ne yapmak lazım?" dedim. Dedi ki 
"Mesane boşaldıktan sonra tuvalete oturtmanın bir yararı yok. Ama sizin algıladığınız sıklığa göre, mesela saatte bir tuvalete götürün ve çiş yapmasa da orada zaman geçirmesini sağlayın. İsterseniz yalnızca tuvalette duracak bir araba garajı yapıp, oraya arabalarını ve sevdiği bir kaç kitabı koyabilirsiniz. Onlarla vakit geçirmesine fırsat verin. Bu sırada kaslarının farkına varacak, onları kasıp gevşetebileceğini fark edecek. Biraz tuvalette vakit geçirsin. Zorlamayın am ateşvik edin. Ve unutmayın ki her çocuğun alışma süreci farklıdır. Bzıları hiç kazasız alışırken, bazı çocuklar yavru köpekler gibi 15 gün boyunca evin her tarafına çiş yaptıktan sonra alışırlar. Ama Çınar çok istekli, talep kendisinden geldi ve artık 2,5 yaşında; dolayısıyla, geri adım atmıyoruz. İsterseniz halıları falan da kaldırın, ya da 15-20 gün sonra toplayıp temizletin."

Her zamanki gibi son derece rahatlamış olarak ayrıldım o gün okuldan. 

İkinci gün okulda daha iyiymiş; yine öğretmenler onu tuvalete götürdüğünde yapmamış. Ama bugün "çişim geldi" diyebilmiş doğru zamanlarda. Her seferinde birazcık kaçırmış ama kalanını tuvalete yapmış. 

Eve geldiğinde de bir kez kaza oldu. Çişim geldi, dedi ama tuvalete yetişemedik. 1 saat sonra ben tuvalete oturttum, birlikte kitap okuduk ama çiş yapmadı. 1 saat sonra bir daha oturduk, bu sefer Minik Balık bitti, yine çiş gelmedi... bunun üzerinden 10-15 dk geçmişti ki "çişim mi var?" dedi, koştuk tuvalete ve kazasız ilk golümüzü attık!!! Ama evde bir sevinç, bir neşe! Anneannesi hemen Çınar'a kırmızı kartondan bir yıldız yaptıi onu taktık! Kendisi çişi yaptığına o kadar sevindi ki yıldız falan da çok umrunda değildi zaten, ama yine de, başlarda motivasyon olsun dedik. Ben hemen Ms. Alev ve Mrs. Hilal'e müjde mesajı attım; canımız öğretmenlerimiz de hemen geri döndüler :) Gece yine uyuduktan sonra bezini bağladık, sabah aynı şekilde açtık...

İkinci gün raporu: Harcanan 7 külot+4 eşofman altına karşılık yarım goller ve akşam tam bir gol! Üstüne, "çişinin geldiğini anlayan ve söyleyebilen" bir Çınar Yaşasın!!!

12 Mayıs 2011, Perşembe

Sabah kahvaltıdan önce oyun oynarken baktım birden kalktı, bibyayı tuttu... "Çiş mi var?" dedim, "evet" dedi, koştuk tuvalete! Kazasız ikinci gol, ikinci yıldız!!! İki yıldızını birden taktı, dayısına göstermeye gitti! Kahvaltıdan sonra da tuvalete oturduk ama yapmadı, araba koltuğunda tedbirimiz olduğu ve kısa yol gideceğimiz için önemsemedim.

Okulda bir süre kaldım ben, o arada Hilal Hanım'la kaka konusunu konuştuk... Çınar, beze bile zor kaka yapıyor. Bazen gün aşırı, bazı zamanlarda 4-5 günde bir. Çok berbat bir bağırsak düzeni var. Gayet güzel sebze-meyve yiyen, makul miktarlarda su içen bir çocuğun nasıl oluyor da bağırsakları bu şekilde çalışıyor, anlayamıyorum. Ve korkuyordum, beze bile zor yaparken tuvalete yapmayı nasıl kabullenecek. Muhteşem Hilal Hanım yine şu sözlerle beni rahatlattı:

"Beze yaparken bile zorlanıyorsa, kakasını yapmaya başladığında, hiç müdahale etmeyin. Tuvalete yapmak isterse, hani sizi oraya yönlendirirse, sorun; yardımcı olun.Ama ondan bir teklif gelmeden "tuvalete gidelim mi?" demeyin, muhtemelen reddedecektir. Bırakın, küloduna yapsın. Sonra o kakayı birlikte tuvalete dökün, sifonu çekip kakalara el sallayın (çişlere 'baybaaaay' diyoruz zaten). Muhtemelen rahatsız olacağı için bu durumdan, bir kaç sefer sonra tuvalete yapmayı kendi teklif edecektir. Bir de, aslında tuvalete kaka yapma pozisyonunun aslında daha rahat olduğunu anladığında, sorun kendiliğinde çözülebilir."
Ve nitekim Çınar bu konuşmanın gecesinde kakasını yaptı: ama küloduna! Hiç müdahale etmedim. Bir ara, çişi de geldiği için tuvalete gitmek istedi, ama oturmadı. Çok komikti hali; bir yandan kaka yapıyor, bir yandan çişi de kaçırmasın diye "çiş yok, çiş yok; okulda yaptık bittiii, evde de yaptık bittiii" diyor. Haliyle kaçırınca, çok üzüldü. Neyse, teselli ettik, kakaları tuvalete birlikte döktük, "bay baaay kakalaaaaa" dedik...

Bu arada, doktor önerisiyle, barsak hareketlerini düzenlemek için Duphalac kullanmaya başladık.

Ve günün asıl haberi, Çınar okula gittiği eşofman altıyla geri döndü! Ve evde de çişini yatana kadar söyledi...

Üçüncü gün raporu: Gittiği eşofman altıyla geri döndü; SIFIR KAZA! Ama kaka raporumuz henüz iç açıcı değil; küloda yapılan 1 adet kaka :)

13 Mayıs 2011, Cuma

Malum, gece o uyuduktan sonra bezini bağlıyoruz; sabah da açıyoruz. Sabah anneaneyle tuvalete girmişler, annemi beklerken birden "anane çiş, anane çiş" demeye başlamış ve fakat annem hemen kalkamadığı için bezine yapmış ve üzülmüş. Yani, bezin olduğunun farkında değil; ya da farkındaysa bile, oraya yapmak istemiyor! Yaşasın :)

Bugün okula hiç yedek götürmedik. Hayır, ukalalığımızdan değil tabii ki; okuldaki stok fazlası durumundan :)

Dördüncü gün raporu: sıfır kaza :) İyice ümitleniyoruz!

14 Mayıs 2011, Cumartesi

Bu sabaha bezi "kupkuru" uyanmış Çınar ve akıllanan anneannesi önce onu tuvalete oturtmuş. Bir gece boyunca biriktirdiklerini bir güzel yapmış arkadaş tuvalete.

Biz bu işi babaya sürpriz hazırladığımız için, Çınar'a da hep "babaya sürpriz olacak, elini popona bir atacak, aaaa bez yoook , diye şaşıracak" deyip duruyordum. Cumartesi sabah babası seyahatten gelince koşup kucağına atladı ve benim daha ağzımı açmama fırsat vermeden
"Baba popomu elle baba, baba baaak! Ben beclelelimi çöpe attım, büyüdüm aatık ben, ben de tülot diyiyorlum. Çişimi kakamı tulapete yapıyolum!! Adii, şaşııl baba, adii şaşııl!"
deyiverdi ve hepimizi gülmekten yerlere serdi! Ve babasına da gerçek bir sürpriz oldu!

Bugün, bezi bıraktıktan sonra ilk kez gezmeye gittik, Oya Yenge'mlere. Klozet adaptörümüzle birlikte. Orada 4 kez çiş yaptı. "Yabancı yerde de yapabilecek mi?" maddesine bir "tik" atmış oldum :)

Beşinci gün raporu: Gece hiç çiş yok; gündüz, sıfır kaza :)

15 Mayıs 2011, Pazar

Bugün de kuru bir güne uyandık; sabah kalkınca çişini tuvalete yaptı Çınar. Sanırım, kendisinin karar vermesi önemli bir noktaymış. Hevesli, istekli, mutlu.

Kaka konusunda yine başarılı olamadık. Ona "kakanı tuvalete yaptığın zaman, sana minik bir hediyem olacak, ama çok minik" dedim. "Polis kaamonu mu yoksa? ama o doomdünümdeee" dedi :)) Aslında minik bir itfaiye arabası. Ve bilmiyorum, yaptığım doğru mu yanlış mı ama, sanki ufak bir teşviğe ihtiyacı var gibi...

Ve bugünün olayı, çişini ilk defa kavanoza yapmasıydı. Anneanneyle Lozan Park'ta oynarlarken çişi gelmiş, önce kavanoza yapmak istememiş. Ama altına yapıp üst baş değiştirmek için eve gitmeyi de göze alamayınca, yapmış kavanoza. Hem de 2 kez :) Yani, ev dışı gezmelere de açılabiliriz artık!!!

Altıncı gün raporu: Sabah kuru kalktı. Gündüz çiş, sıfır kaza. Kaka, henüz değişen bir şey yok.

16 Mayıs 2011, Pazartesi

Yine yataktan kalktı, gece boyunca tuttuğu çişini tuvalete yaptı. Aslında, İstanbul'a gitmeyecek olsak gece de bağlamayacağım artık ama, İstanbul gecelerinden biraz korkuyorum. Daha 10 aylıkken teyzemin yatağına işemişliği var; ama adam oldu artık; ikinci kez sulamayalım :)

Akşam kaka yapmaya da çalıştı, tabii ki tuvalete değil; ama, küloduna kaka yaparken çişini tutamayacağını anlayınca vaz geçti. Barsak sorunumuzu çözmesi için Duphalac dozunu bir miktar arttırdım. Acele etmiyoruz, ettirmiyoruz. Nasıl olsa, bu iş de hallolacak...

Yedinci gün raporu: Sabah kuru kalktı; sıfır kaza :)

17 Mayıs 2011, Salı

Bugün, bezini atalı tam bir hafta oldu. Sabah yine kuruydu bezi, bayılıyorum bu kalkar kalkmaz "tulapete" gitme, "bibiya" görme işine :) Geçen hafta bugün giydiği arabalı atlet-külot takımı giydirdim. İlk gün üstünde çok kalmamıştı; bakalım, umarım bugün onunla geri gelir :)

Bitirirken

1 haftayı geride bıraktık. Umut verici bir haftaydı. Bezi attık diyebiliyorum; ama daha halletmemiz gereken bir kaka, bir de gece meselesi var. Yavaş yavaş onları da çözeceğiz. Aşamalar tamamlandıkça, yazmaya devam edeceğim.

Buraya kadar okuyabildiyseniz, sabrınıza hayran kaldım diyorum; ve yeni çiş-kaka maceralarında görüşmek üzere esenlikler diliyorum :)

15 yorum:

füsfüs dedi ki...

okudum valla, bu konu beni çok heyecanlandırıyor nedense. anne ile çocuğun müthiş işbirliği uyumu var sanki çiş konusunda. ve neden bilmiyorum gözlerim doldu yaa:) bravo çınara. gece kuru kalkması süper, defne meselata 10 ay sonra gece bezini bırakalbildi. ilk zamanlar kakyı kiloda yapma bizde de vardı, zamanla oturuyor herşey. tekrar tekrar tebrikler:))

Güneş Akay dedi ki...

Başak özellikle öyle seçmiştim :=) İşe yaramasına çok sevindim ve hayıflandım birkaç takım almadığıma :=))
Tamamdır artık gerisi daha kolay olacak..

Sevgiler.

Hande dedi ki...

süpermiş, tebrik ediıyoruz Çınar'ı..

ilal dedi ki...

Bizde başladık.Bugün ikinci günümüz.Ben gece de bez takmıyorum.Yatağını korumaya aldım.Dün gece 2 kez kaldırdım çiş için ama yapmadı.Uyumak istediğini söyledi.Sabah kuruydu ve uyanınca yaptı.Çınarda kuru kalkıyormuş.Sanki bu süreçte geceyi de halletseniz olacak.Başarıların devamı dileği ile...

Evrim dedi ki...

Tuvalet eğitimini yeni çözmüş bir anne olarak kocaman tebrikler :)) Süreç genelde şöyle işliyor gördüğüm; önce sen ve ondaki istek, senin tahmin ederek oturtmalarınla farkındalığının artması ve sonunda da her şeyi onun hallletmesi :))

Bu arada benim oğlum kadar az çiş yapan var mı acaba ya? Sabah kalktığında, öğleden sonra 3-4 gibi ve bir de gece yatarken. 3 kezden fazla olmuyor kesinlikle!

Naçizane önerim geceyi de beraber yada gündüzü çözer çözmez bırakmak için tüm şanslarını kullan derim. Gözlemlediğim beraber bırakılmazsa eğer süreç epey uzun oluyor.

Unknown dedi ki...

Soluksuz okudum diyebilirim, zira biz de ayın 30'unda aynı maceraya başlayacağız, umarım kolaylıkla olur.

Serpil dedi ki...

Harikasın Başak! Çok guzel detaylarıyla anlatmıssın. Biz henuz baslamadik. Baslayınca başıma ne gelecek simdiden anladim:) Aferin sana Çınarım:)

larcencielblog dedi ki...

Herkese yorumları ve desteği için çok teşekkürler!

Ya gece bezini, kuzenimin kızından feyz alarak bu şekilde ayarladık. Onlar, bu yöntemle çocuğu gece uyandırmadan çiş olayını 2 haftada hallettiler. Hem de Balca'm 22 aylıktı!

Bir de, bizimki uyanırsa bir daha yerine yatmayabilir. Korkum o. Yoksa çarşaf falan yıkama derdinde değilim :)

Çok şey duydum şimdiye kadar seçilen yöntemle ilgili, bize uygun olanları harmanlıyorum :) Aslında bakarsanız, İstanbul olmasa açacağım gece bezini ama teyzemlerin evini sulamaya gerek yok :)))

larcencielblog dedi ki...

Evrim, Çınar da çok az yapıyor. İlk kazasız gününde okulda yalnızca 2 kere çiş yapmış! Yine Demir kadar değil ama, hani evde de bazen 2-3 saatte bir çişim var diyor :)

Evrim dedi ki...

Ben de kaldırmıyorum geceleri- ki en çok bundan korkuyordum- Bir şey yaptın mı dersen, yok :) Şans belki de sadece bizimkisi kendime pay çıkaracak durumum yok yani :))

larcencielblog dedi ki...

Gündüz az çiş yapan çocuklar gece de yapmıyorlar sanırım :) Ben de öyle olmasını umuyor ve diliyorum :) Size de maşallah diyorum :)))

Hilal dedi ki...

harikasın Başak, ne güzel anlatmışsın. günü gününe not almışsın. Çınar'a kocaman bir yıldız da ben veriyorum ve onu öpüyorum. Sevgiyle kal

Seda dedi ki...

Hadi gecmis olsun, cok cabuk atlatmis Cinar'cim, bravo!! :)

sanberk dedi ki...

ben de sana çok teşekür iki hafta sora evimizde olcaz ve ben de artık 33 aylık olacak oğlumu bezden kurtulmasını istiyorum.Her cümleni okudum not ettim umarım yakında bizde güzel haberler veririz:)

Deynerya dedi ki...

Okudum bir solukta ve sakladım bile, eğitime başlayınca moral olsun diye :)