6 Temmuz 2011 Çarşamba

Lüks

Ufak şeylerle de mutlu olabilirim... mesela, yatağımın başucu ilk böyle göründüğünde çok mutlu olmuştum. Lüks, buydu benim için!


Sonra lüks, aşağıda göreceğiniz hale (ç)evrilen başucumda, kalan yarılarının da okunmasını bekleyen kitapları yatmadan önce okuyabilmek oldu...


Biliyorum, benim bu gece yorgunluklarım da yakında bitecek, kitap okuyacak bir sürü zamanım olacak... ama ne zaman? Çınar'ı yatırdıktan sonra gözlerim açık kalmak istemiyor sanki. Son 3-4 aydır fazladan bir ağırlık var üzerimde, fazladan bir yorgunluk. Ne kadar uyusam da (hoş, zaten en fazla 7 saat uyuyabiliyorum günde), evde hiç iş yapmasam da dinlenemiyorum. Galiba, bir önceki yazıyla da ilgili bir durum var. Yine kafayı atıl hale geldiğim işyerime taktım. Beyin yorgunluğu başka şeye benzemiyor... kafanı yastığa koyup uyumakla atılmıyor.

En kısa zamanda kendime gelmem, bunun için de "kendim için" bir şeyler yapabilmem lazım... Ne zaman, bilmiyorum. En kısa zamanda olmasını umuyorum...

3 yorum:

Ömer Tuna dedi ki...

o bende de oluyor öğlen Tuna'yla uyusamda kalktığımda yine yorgun kalkıyorum. Bu sebepten dr.a bile gittim. Tamamen psikolojik dedi. Turp gibiymişim.

Yasemin Aktuğ dedi ki...

Başakcım başucumuz pek bi benzer durumda yalnız bu ara ben + olarak ıslak mendil , ve yenidoğan bezi de koydum.
ben şunu öğrendim anne isen Lüks kelimesi hayatından çıkmış demektir. Bizim en büyük lüksümüz onların gülen yüzleri. Boşver başucundaki kitaplar yarım kalmaya devam etsin ama Çınarın yüzündeki gülücükler hep tam olsun ve artarak devam etsin.

banu dilik dedi ki...

Basak'cim, insallah en yakin zamanda haberleri alirsin, bende sabirsizlikla bekliyorum. Is yeirnde insan iyi hissetmiyorsa olmuyor, enerji enerjiyle artiyor, aksiyon hareket ve kendini iyi hissedecegin isler diliyorum...