10 Şubat 2010 Çarşamba

Minik Adamın Boya Kalemleri

Merhaba!

Sanırım her çocuk hayatının bir döneminde kalemlere, kalemlerle sağı solu, üstünü başını çizmeye, ve yine aynı kalemleri ağzına, gözüne götürerek yüreğimizi hoplatmaya bayılıyor! Benim oğlum gibi... Sağı solu çizmesi yine neyse de -tamam, tabii ki yapılmaması gerektiğini öğretmeliyiz- o tükenmez ya da kurşun kalemleri gözüne ya da ağzına götürdükçe yüreğim hopluyordu!

Her çocuk resim yapmak zorunda değil tabii ki, ama "kalemle bir yerlere iz bırakabilmek" sanırım her çocuk için çok cezbedici. E bu arada, resme falan da yeteneği varsa, neden ortaya çıkarmayalım ki? Her seçeneği önüne sunmak lazım! Lazım da, kırtasiye markaları sanırım "3 yaşından sonra çıkar o yetenek, o zamana kadar boya moya yok size" anlayışıyla çalıştıklarından geçen haftaya kadar 3 yaşın altına -dolayısıyla Çınar'a- uygun boya kalemi bulamamıştım! Hepsinin üzerinde "3 yaş altına uygun değildir" uyarısı vardı... Ama geçen hafta internetten araştırırken Carioca markalı mum ve gazlı boyaları buldum! 1 yaş üzeri çocuklar için uygun, su bazlı ve gıda boyasıyla renklendirilmiş, üstelik de kolayca silinebilen boyalar! Harika! Ahmet gibi, internetten almak istemezseniz Ankara Cepa'daki Nezih'te de var (ama galiba gazlı olanlardan var, mum boyaları Ahmet bulamamış).




Biz de Çınar'a gazlı kalemlerle birlikte kocamaaaaaan bir de resim defteri aldık ki özgürce karalasın. Aslında bir sonraki hedefim Çınar'ın odasında bir duvarı, boyunun yettiği yere kadar kağıtla kaplayıp "Bak bu, senin duvarın. Diğer duvarlara değil, ama bu duvara istediğin şeyi çizebilirsin" demek. Şu noktada gururla söyleyebilirim ki, daha Çınar doğmadan bu fikri üretmiştim; ve pedagog da bize aynısını tavsiye etti! Daha hayata geçirmedim bu fikri, önce Çınar'ın boyalara alışmasını bekliyorum biraz... belki bu hafta sonu.

Evet, benim yemekler dışında herşeyi yeme gayreti içerisindeki oğlum boya kalemlerini de türlü biçimlerde kullanmayı tercih ediyor bu ara. İlk başta çizdi, boyadı her yeri: üstünü, ellerini, mama sandalyesini, kağıtları, yerde kağıtları boyarken bir miktar da halıyı... allahtan gerçekten çok kolay çıkıyor boyalar, hiç iz bırakmıyor. O yüzden biz de biraz özgür bıraktık ki tadını alsın. En çok ellerinin boyanmasına şaşırdı! Bize gösterip gözterip durdu. Biz de kendi ellerimizi boyayarak bunun normal olduğunu anlatmaya çalıştık. Sonra yeni bir şey keşfetti: gazlı kalemlerin kapaklarını parmak kukla yapmak! Bu da tamamen kendi fikriydi! Tabii ki takdir ettik kendisini "hayır ama, onlarla yazılır, parmağa takılmaz" diyen olmadı allahtan aileden :) Herşey iyi güzel giderken geçen akşam boya kalemlerini ağzına sokmak geldi aklına, ve tadını da sevdi sanırım, çıkaramadık ağzından! Tamam gıda boyası şudur budur ama cuk cuk emiyor kalemleri! Bir de üstüne sarı olanının ucunu kopardı, bir süre ağzından alamadım! Eme eme pembe ve sarının boyası gitmiş sanırım... Nasıl vazgeçireceğim bu işten Çınar'ı bilemedim... O yüzden şimdi bir de mum boyayı deneyeceğim, onu ememez nasıl olsa, ama uçlarını kırıp kıtır kıtır yemeye kalkarsa gerçekten resim işi 3 yaşına kalacak sanırım :))


Pedagog aslında parmak boyaları da önerdi (ve aklıma hemen Evren geldi!). Bimiyorum Çınar hoşlanır mı? Çünkü eli battığı zaman bu ara hemen ya kendi üstüne ya da benim üstüme siliyor :)) Bir de pedagog, suyu seven ve sağının solunun kirlenmesine takmayacak çocuklar için -benim de hoşuma giden- bir oyun önerisinde de bulundu. Yazın oynanabilecek bu oyunda, bir leğenin içine su doldurup parmak boyasıyla renklendirdikten sonra çocuğunuzu leğene sokuyorsunuz ve yere serdiginiz çarşaf/kağıdın üzerinde gezinerek izler bırakmasını ya da ellleriyle ayaklarıyla boya yapmasını izliyorsunuz :) Ben böyle bulaşık işleri pek severim, o yüzden oyun hoşuma gitti. Yazın Çınar'la bir deneyeceğim, tabii yine 3 yaş altına uygun parmak boyası bulabilirsem!

Buradan Çınar'ın yarattığı sanat eserlerini sizlerle paylaşabilmek dileğiyle, sevgiler :)

NOT: Minik adam, bakıcısı ve ben bu "resmi", ben bu yazıyı yazdıktan bir süre sonra yaptık... ben de ilk sanat eserimizi paylaşmak istedim :)) (helezonik yeşil şekil bana ait, yuvarlaklar Mine Teyzemiz'e, kalan serbest şekiller oğluma...)

Hiç yorum yok: