9-10 Haziran'da Mogan Gölü'nde yapılacak Dragon Bot Festivali için bu sene ne kadar sıkı hazırlandığımızı yazmıştım. Geçen sene daha çok, eğlenip gözlem yapmıştık. Bu sene biraz daha ne yapmamız gerektiğini biliyorduk. Üstelik, bu sene "davulcu kostümü"nde de iddialıydık.
Geçen seneden beri benim aklımda tshirt'ün üstüne keçeden bebekler kesip dikmek vardı. Hilal bu fikri çok beğenip üstünde düşünmüş ve de kollardan da böyle Kızılderili misali bebekler sarkıtmayı planlamış. Fikri geliştiren Özge de keçe bebekleri birbirine dikip elbise gibi Başak'a giydirelim demiş.
Bütün fikirleri birleştirdik. Bir hafta boyunca kestik, biçtik; bir gece oturup gece yarısına kadar da kostümü diktik! Bizce festivalin en renkli kostümü olacaktı; ki öyle de oldu! Kostümün, takımın diğer üyelerinin formalarına da uygun olması gerekiyordu. Bu yüzden kızlara keçe bebeklerden saç bandı, erkeklere de "maşallah" yaptık :))
Siyah body'nin kollarından keçe bebekleri kurdelelerle sarkıttık. Yine rengarenk keçe bebeklerden kaftan dikip, arkadan kurdelelerle bağladık. Altına siyah tayt ve başımdaki bebek tacı ile kombinledik :)
Tasarımcımız Leyla Teyze'ye sonsuz teşekkürler!
Cumartesi 30 derece sıcağa rağmen bütün gün bu kostümle dolaştım. Bir miktar sıcak geldi tabii, ama sorun değil... değdi! Nitekim, gerçekleştirilen kostüm yarışması sonrası...
Kostümümüz EN YARATICI KOSTÜM ödülü aldı!!!
Tasarımcımız, "mentor"umuz, herşeyimiz Leyla Teyzeeeeeee!!!!
Hatta daha sonra bir jüri üyesi yanımıza gelip "en yaratıcı demek bile sizin için az, muhteşemsiniz" bile dedi :) Zaten Cumartesi boyunca tanıyan tanımayan herkes fotoğrafımı çekti, elbisemdeki bebeklerden istedi. Benim de çok beğendiğim kostümler vardı; mesela Medicana'nın organ bağışı temalı kostümü, ATÜ'nün Free Shop torbası şeklindeki kostümü... Onlar da farklı dallarda ödüller aldılar zaten. Bizim temamız tabii ki çocuklardı; ve çocuklarımıza "takım olmayı" anlatmaya çalışıyorduk. Zaten, konuşmamda da şöyle dedim:
Biz, çocuklarımıza "ben yapabilirim"i öğretmeyi hedefleyen bir eğitim kurumuyuz. Tek başlarına pek çok şeyi yapabilecekleri gibi, takım olup birlikte çalıştıklarında başaramayacakları hiçbir şey olmadığını da göstermek istedik. Bu köstümle de botta 17 değil, 17 artı 70 kişiyiz!
Ahmet bu konuşmadan sonra, gizlice okula ortak olduğumu sanmış :) Finansal olarak ortak değilim; ama okulumuzu çok benimsedik, orası ayrı!
Neyse efendim, yarışlara gelirsek... Cumartesi günü sıralama yarışları vardı. 1:16 ve 1:18 derecelerle 42 takım arasından 26. olabildik; ama daha iyi oldu. Zira ilk 24 takım Sports kategorisinde yarışmaya hak kazandı, son 18 takım da Fun (eğlence) katgeorisinde. E tabii biz Fun'ın en iyi ikinci takımı olarak birden kendimizi kürsüye yakın hissettik :)
Evet, tabii ki kostümle yarıştım!
İlk gün sonunda takım olarak, En Yaratıcı Kostüm ödülümüzle...
Hilal, Cuma günü ufak bir kaza geçirip ayağını çatlattı ne yazık ki :(
Ama iki gün de takımın yanında olup sonsuz destek verdi!
Cumartesi anneannenin işi olduğu için Çınar yanımızda değildi. İyi ki değildi; çünkü iki gün üst üste o civcivli ortam yavruyu perişan edebilirdi! Ama, Pazar günü anneanne desteğini arkamıza alıp Mogan'ın yolunu tuttuk! Çınar pek keyif aldı hem kocaman bir alanda bütün gün koşturmaktan hem de yarışları izlemekten. En büyük destekçimizdi kendisi :) Nasıl başardı bilmiyoruz ama, o gürültüde 1,5 saate yakın uyudu bile! Anneannemiz de peşinde biraz yoruldu... hakkını nasıl ödeyeceğiz, bilmem...
Pazar günü ilk yarış eleme yarışıydı. İlk ikiye kalamazsak final şansımızı kaybediyorduk. Ve 2 saniye farkla, 1:13 çekerek ikinci olduk!!! Bir coşku bir coşku tabii. Final yarışına kadar dinlendik ama bir heyecan var, anlatamam... İlk defa madalya alabiliriz! İlk 3 şansımız çok yüksek. Ben ölüyordum heyecandan çünkü tempoyu iyi vermem, ne milleti yormam ne de yavaş bırakmam lazım...
... ve yarış başladı!
1 Numaralı bot bizimki... 2 epey önde kazandı, evet!
Çıkışımız kötüydü, tempoyu çok yüksek vermedim, sona doğru hızlanmayı planladım. Bir ara baktım en arkalardayız, kaptan da hızlan deyince, asıldım davula. Ve son 50 metrede, 2 botu geçip 6 bot arasından 3. olduk :) Ve deeee, Bronz Madalya kazandııık!!!! Bizim derecemiz 1:17:00 idi, 4. derece 1:17:07! Kılpayı!!!!
Sevinçten kendimizden geçtik. Yarışılan üçüncü senenin ardından gelen madalya, mutluluk verici! Hem de, çocuklara da "takım olmakla ilgili" söylemek istediklerimizi göstermiş olduk! Çınar'la iskelede kucaklaşırken "anne, nasıl da hepsini geçtiniz amaaaa" dedi bana. Heyecanlanmışlar anneanneyle yarışı izlerken...
Madalya sonrası takım fotoğrafı... Ne yazık ki, Itır'ım bu fotoda yok :(
İlk gün cengaverce kürek çekerken belini sakatladı, ikinci günü evde iğnelerle geçirdi...
Özetle bol ödüllü, bol eğlenceli, bol heyecanlı, süper bir haftasonu geçirdik! Aşağıdakiler de toplu halde ödüllerimiz...
Çok mu çok oluyoruz ne?
:))
Not: Kupa fotoğrafında, fotoğrafçılık kursunda öğrendiğim "zoom patlaması" tekniğini uygulamaya çalıştım, oldu sanki :)
8 yorum:
Çok tebrik ederim, harika bir iş çıkarmışsınız :) Kostüme bayıldım ayrıca, çok yakışmış sana da :))
çok teşekkürler :)))
İnstgrm takibinden de çok zevk almıştım. Ama yazı süper olmuş.
Teşekkür Ederim Di :)
Evet, Instagram'dan canlı yayın yaptım iki gün :)))
Kostüm süper! Eğlence süper! Yaşasın adrenalin:)
muhtesemmis Basak!! kostume de bayıldım, gerçekten çok yaratıcı ve ayrıca çok da eğlenceli. Herkes giymek ister :) Tebrik ederim, hem madalyanız için hem de takım çalışmasını bu kadar somut bir örnekle kuzulara gösterebildiğiniz için:)
Teşekkür ederim Zeynep, kostümü yaparken de çok eğlendik :)
Evet ya, güzel örnek olduk kuzulara... Hem de çok keyif aldık! Darısı bir sonraki seneye :)
Tesekkurler Basak. Sayende biraz da olsa o havayi soludum. Kostum harika olmus.Derece de oyle. Gurur duydum Binbir Cicekli olmakla.
Ben de Idil'i alip gelmeyi cok istedim. Ama bilimum islerle (dr randevusu gibi)cakisinca ve o sicakta koca gobegimle (duba gorevi verebilirlerdi bana) cikmaya cesaret edemeyince kaldi. Seneye genislemis aileyle biz de variz...
sevgiler
Meltem
Yorum Gönder