Oyuncak konusu açıldı mı kapanmak bilmiyor bende sayın okur; hani bir de oğlum hakikaten oyuncaklarla hakkıyla oynasa (hakkıyla oyuncakla oynamak ne demek, o -benimle ilgili- başlı başına bir yazı konusu bence) içim yanmayacak; ama, annesi hevesli işte! Şimdi bunu da yazayım, kitap konusuna geçeceğim...
Buyrun efendim yapılandırılmamış oyuncakların şahı: Karton kutudan uzay roketi! Tabii ki bana ait bir özgün fikir değil, hayatımda hiç özgün fikrim olmadı benim... ama, çok güzel uygulama çalışması yaparım! Bu roket fikri de, iki sonraki yazıda göreceğiniz Ay'a Yolculuk (Jill Murphy) kitabındaki Bebek Ayı'dan ve TÜBİTAK Erken Çocukluk Kitaplığı serisindeki Ay'da kitabından çıktı. Çınar'la, bu iki kitabı okurken, hep bu kutu roketler hakkında da konuşurduk. Ben, ona da bir tane roket yapmaya söz vermiştim! Geçen hafta gelen bir siparişimin kutusu tam da bu amaca uygun olunca, yapıverdim gitti.
Önce, yalnızca kalemle kutunun üstüne düğme, ay resmi vs çizdim. Zaten ÇınÇın'a o kadarı yetti. Aşağıda gördüğünüz gibi, pek keyifle roketinin içinde zaman geçirdi! (Not: başındaki bere uzay başlığı... elinde niye elma, vs var diye sorarsanız, Bebek Ayı'nın Ay'a giderken yanında götürdüğü yolluklardan biz de yanımıza aldık! Çocuğum uzay yolculuğunu piknik gibi bir şey sanıyor...)
Türkler Ay'da: roket içinde dolmuş şoförü edası...
Ve ben bu sabah, Meraklı Minik dergisinin bu ayki çıkartmalarını keşfettim! Tam da roketimize uygun, gezegen, ay, astronot çıkartmaları... Çınar pek ilgilenmedi, ama, ben rokete yapıştırmaları yapıştırıp çok eğlendim. Küçüklüğümde hiç roketim olmamıştı sayın okur, heves işte!
Çınar'ın eline de portakal suyunu tutuşturup soktuk roketin içine. Portakal suyundan enerjiyi alınca, Ay'a balıklama dalmaya karar verdi.
Türk'e bir şey olmaz: Ay'a balıklama dalan astronot!
Ben roket niyetine yaptım; ama, kendisi istediği gibi oynar. Zaten yapılandırılmamış oyuncağın da amacı budur: neye niyet neye kısmet :)
Sözün özü, eğlenceli ve ucuz bir oyun/oyuncak ararsanız, aklınızda bulunsun diye yazdım! Bir de tabii, Çın'a hatıra olsun diye... Son olarak da, 25 ayda şu yavrucağıza annesinin yaptığı ilk oyuncak olarak kayıtlara da geçsin dedim!
NOT: TÜBİTAK'ın Ay'da kitabını severek okuyoruz; ama, dün dayımız telefon edip bizi uyardı: "Ay'da su, gümüş, civa bulunmuş; TÜBİTAK kitapları okuyorum diye çocuğun aklını hurafelerle doldurmayın" dedi... Haberin kendisi de şurada. Dayımıza, hassasiyetinden dolayı, teşekkürü bir borç biliyoruz!
4 yorum:
ÇOK GÜZEL FİKİR!! VE UYGULAMA:) biz de yapmalıyız. pijama aynı, yapışaknlar aynı, aya yokculuk kitabı belleklerde aynı, e hadi o zaman ne duruyoruz:)
Ehihihi, o zaman hep beraber:
Roket yapsanaaaa
Roket yapsanaaa
Roket yapsanaaa vay vay,
Roket yapsanaaaa :))
(ay kusura bakmayın, ama çok içimden geldi :D)
Yeliz, hakikaten eğleniyor Çınar yalnız. Gerçi, uzayla ilgili lafası karışık. O Mars yapıştırmasını portakal sanıyor falan ama olsun :)
Ben de tuttum bu fikri:) Ay'da kitabını daha 2 gün oldu alalı. Uzerine iyi gitti:)
Ben de tuttum bu fikri:) Ay'da kitabını alalı da 2 gün olmustu zaten.. Uzerine iyi gitti):
Yorum Gönder